Dara Antik Kenti, Mardin merkez olan Artuklu İlçesinin 30 kilometre güneydoğusunda bulunan Dara Köyü’nde yer almaktadır. Dara Antik Kenti, İmparator Anastasius’un (491-518) girişimleriyle 505 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını Sasanilere karşı korumak için askeri amaçlı bir garnizon şehri olarak inşa edilmiştir. Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle şehir, zaman içinde önemini yitirmiş ve harabeye dönmüştür. Şu an yalnız ufak bir köy konumundadır. Kaya içine oyulan yapılardan oluşan ve geniş bir alana yayılan Dara Antik Kenti’nin çevresi 4 kilometrelik bir surla korunmuştur. İç kale, kentin kuzeyinde ve 50 metre yüksekliğindeki tepenin üst düzlüğüne kurulmuştur. Kent içinde kilise, saray, çarşı, zindan(su sarnıcı), tophane ve su bendi kalıntıları halen görülebilmektedir. Ayrıca köyün etrafında tarihleri Geç Roma Dönemi’ne kadar giden mağara evlere rastlanmaktadır. Şehrin altında bulunan dev sarnıçlar ve kentin içinde yer alan galeri mezar görülmeye değer bir çok eserden bazılarıdır. Ayrıca köyün çeşitli taraflarında birçok taş ocağı bulunuyor. Bu taş ocaklarından Mardin taşı kalıplar şekilde kesilmiş ve inşa edilen yapılarda kullanılmıştır. Son dönemde Galeri mezarı bahçe kapısının karşısında olan kafenin bahçesinde mozaikler bulunmuştu ancak ziyarete kapalıydı. Şehirde en çok gezilen yerler şu rotada geçiliyor; Galeri mezar, yakın olan küçük su sarnıcı, 5-6 dk yürüme mesafesindeki zindan diye tabir edilen büyük su sarnıcı, agora bölümü. Bunlar dışında köyün çeşitli yerlerinde yapı kalıntıları, mağaralar ve bir tane üstü çökmüş su sarnıcı var. Ayrıca 0Dara kentinin önemi bir çok eski kaynakta geçmektedir. Bazı tarihçilere göre Dünya tarihini değiştiren ve Büyük İskender’le III. Darius arasında gerçekleşen Gaugamela Muharebesi’de bu bölgede gerçekleşmiş ve bölgenin adı Darius’tan ilham alınarak Dara konulmuştur. Bu bilginin arkeolojik verilerle teyit edilmemesine ve Dara’nın bilinen tarihinin M.Ö 331 yılında gerçekleşen bu savaşla örtüşmemesine rağmen bölgenin savaşın gerçekleştiği sayılan Musul’daki bölgeyle olan benzerliği ve tarihi ipek yolu üzerinde konuşlanmış olması Dara’yı bu anlamda da değerli kılmaktadır.Dara Antik kentine giden minibüsler belli saatlerde Artuklu İlçesinden kalkmaktaydı. Ziyaret yerleri pazartesileri kapalıdır. Antik şehre girişler ücretsizdir.Köyde yeme içme için az ürünün bulunduğu 2-3 cafe tarzı mekan bulunmaktadır. Kentin agora kısmında hala bazı kazı çalışmaları yapılmaktaydı ancak kazılması gereken ve restore edilmesi gereken hala çoğu yeri var. Böyle güzel ve antik bir şehir için yapılması gereken şey, köyün komple taşınması ve tamamıyla restore edilmesi. Ayrıca şehrin Romadan önce de kullandığı belirtiliyor ama bununla ilgili bildiğim kadarıyla net çalışmalar bulunmuyor. Şahsi olarak fikrim de bu yönde, çünkü Qurdîse’den gelen su sayesinde yerleşime uygun bir yer ve çeşitli taraflarında doğal mağara gibi yapılar da bulunuyor. Roma-Sasani çekişmesinde yakın çevresinde bulunan Ambar Manastırı/Kalesi ve Sargathon (Serçikan) kalesi gibi yerler de Dara’nın korunması ile birebir alakalı yerler.
Bir yanıt yazın